1990’lı yıllarda başlayan ve 2000’li yıllarda hızla gelişen dünyadaki sosyal ve ekonomik dönüşümde önde gelen iktisadi faaliyetlerin arasında inşaat sektörü gelmektedir. Hızla büyüyen sektörün en dikkat çekici gelişme kaydettiği ülkelerden biride Türkiye’dir. İnşaat sektörü Türkiye’de bütün endüstrilerin lokomotifidir. Ülkemiz fiili olarak kazı yeri ve inşaat alanıdır. Bu tip inşaat sektörünün geliştiği yerlerde inşaatla beraber, ulaşım, sinyalizasyon ve buna bağlı sertifikasyonlarında gelişmiş olması gerekir. İnşaat sektörünün hızla gelişmesi beraberin bazı sorunlar getirmiştir. Ekonominin büyük bir bölümünü kaplayan bu sektörde yapılan faaliyetler kadar, bu faaliyetlerin ne derece denetlendiği de önemlidir. Ülkemizde bu konu hakkında büyük ivme kazanılmasına rağmen denetim bakımından yeterli çaba ve özveri ortaya konulmamıştır. Yapılan kazı ve inşaatların hangi ölçülerde yapıldığı, insan hayatına ne derece külfetler getireceği, yapılan denetimsizliğin sonuçlarının neler doğuracağı gibi cevaplanması gereken bir yığın sorun oluşmuştur. Güvenli bir yolculuğun oluşması için sinyalizasyon sistemleri gelişmekte olup; modern sinyalizasyon sistemleri farklı ülkelerdeki sistemlerin ortak kullanılabilmesine olanak sağlamıştır. Türkiye’de de faaliyet gösteren bu sistemin ne derece doğru ve uygun çalıştığı tartışma konusudur. Günlük hayatta yoğun iş temposuna, trafiğe, dakikliğe hepimiz uyum sağlamaya çalışırız. Sinyalizasyon konusunun sistemli ilerlememesi bazen bu durumları aksatabilmektedir. Örneğin, kazı çalışması olacak bir yol belediye tarafından geçici olarak kapatılıyor, kazı yerine kadar ne sinyal ne de bir tabela bulunmuyor hal böyle iken araçlar kazı yerinden geri dönmek zorunda kalıyorlar. Kazı yerinde bulunan işaretlerin aslında yolun girişinde de bulunması gerekirken bu konuda ve kazı yerine giden aracın alternatif bir güzergâhı bulunmaması konusunda belediyelerin gerekli özveriyi göstermemesi trafiğe ve can kaybına yol açıyor. Bu yüzden inşaat, kazı ne yapılıyorsa belediyelerin bunu kurum içinde sistemli şekilde planlayıp, alternatif yollar için gerekli izni ve düzeni sağlayıp işletmesi gerekiyor. Bu tip şeylerden haftada bir hayat kurtulsa, bu yılda 52 can eder ve yapılacak ufak tefek masraflar o canın karşısında kıymetli değildir. Modern belediyecilik bunu gerektirir.