Boşanmanın mali sonuçlarından bir diğeri maddi, manevi tazminat ve nafaka konusudur. Maddi tazminat eşlerin boşanma sebebinde kusurlarının bulunup bulunmadığı ile alakalı olup kusursuz veya daha az kusurlu eş tarafından istenilen tazminat türü olup oldukça yaygındır. Maddi tazminattan farklı olarak, manevi tazminatta yıpranan eşin boşanma sebebiyle kişilik hakkına bir saldırı olması koşulu aranmaktadır. Manevi tazminat, her zaman boşanma sonucunda istenmeyebilir; örneğin evlenmek için vaadlerde bulunan birinin resmi nikâh yapılacağı inancıyla inandırılarak 6 ay aynı evde yaşayıp sonrasında aile evine bırakılan kadının manevi tazminat talep etmeye hakkı vardır.
Eşlerin beraber paylaştıkları zaman diliminde olan ekonomik güçlerini evlilik bittikten sonra aynı şekilde korumaları bazen mümkün olmuyor. Böyle durumlarda tazminattan farklı olarak eşlerde kusur aranmıyor ve yoksulluk nafakasına başvuruluyor. Mali gücü bu geçiş dönemi yüzünden sekteye uğrayan eşin, hâkim tarafından belirlenen miktara göre ekonomik durumu düzelene kadar ya da belli bir süre öngörülmeden bu durumdan yararlanmasını sağlıyor. Tabi ki nafaka alınırken çocuk sayısı da göz önüne alınıyor.