Evlilik birliğinin boşanmayla sona ermesiyle eşlerin birlikte kaldığı süre boyunca edindiği malların paylaşılması gerekir. Evlilik birliğinin korunmasıyla maddi ve manevi yönden ortak bir hayat süren eşlerin boşanmaları sonucunda oluşan bu ekonomik durumları sona ermektedir. Evlilik karşılıklı güvene dayanarak ve özveriyle başlamasına rağmen genellikle sona erdiğinde aynı güven ve özveri karşımıza çıkmıyor. Boşanmada mal paylaşımı, evlilik birliğinin mahkeme kararı ile sona ermesinden sonra kural olarak evlilik içinde edinilmiş malların eşit bir şekilde paylaşılması esasına dayanır. Kullanılan ortak banka hesapları, gayrimenkuller, parasal değeri olan eşyalar bir bir paylaştırılır. Ancak kusurlu bulunan yani zina veya hayata kast nedeniyle boşanma durumunda hakime, kusurlu eşin değerdeki pay oranının azaltılabilmesi gibi tamamen ortadan kaldırılması yetkisi de verilmiştir. Eşlerin boşanmadan önce veya boşanma davası esnasında mal kaçırmaları mal devrinin dürüst şekilde yapılmasını engelliyor. Genellikle kusurlu bulunan (aldatan, şiddet uygulayan) eş tarafından bu yola başvurulduğu görülmektedir. Hâkim malları paylaştırırken artık kaç sene evli kalındığına, boşanma sebebinin ne olduğuna, varsa çocukların durumuna bakarak karar veriyor. Anlaşmalı boşanmalarda durum biraz farklı ele alınıyor aşırı yüksek rakamların kanunda verilmesi uygun olmamasına rağmen günlük hayatta örneklerine sıkça rastlıyoruz bu durum göz ardı ediliyor.