Önceden endüstri sektöründe işlenerek ya da tüketilerek kullanılan maddelerken arta kalmış ve zaman içinde herhangi bir yerde işlenmeyen maddelere( metaller, artık yağlar, madeni atıklar) endüstriyel atık adı verilmektedir. Fabrikalardan çıkan bu tehlikeli atıkların azaltılması, özelliğine göre ayrılması, geçici depolanması, ara depolanması, geri kazanılması, yok edilmesi, yok edildikten sonra ki kontörlü kısaca atıkların yönetim planındaki denetlemeler hukuk uygun olarak yapılıp yapılmadığı teknik hukuk olarak bizim alanımıza girmektedir. Bir yandan oluşan atıkların doğru adımlarla yok edilmesini sorgularken diğer yandan atık yönetiminin hukuka uygun olup olmadığını, olmadığı takdirde belli bir yaptırıma tabi tutulup tutulmadığını, tazminatının mevcut olup olmadığı konusunun sorgulanması hem tekniğin hem de hukukun birleşerek teknik hukuku meydana getirdiği noktadır. Peki, nasıl yapılmalı bu atık yönetimi? İlk adımı bir yetkilinin seçilip gerek atık yönetiminden sorumlu ekibe gerekse yetkiliye verilecek bir eğitimle gerçekleşir. Atıkların tanımlanması, geçici depolanması, ön işlemi ve geri kazanılmaya gönderilmesi gibi işlemler sırasında gelecekte oluşabilecek olası hukuki durumlara karşı kayıt tutulması gerekir. Günümüzde teknolojisinin ve sanayinin hızla ilerlemesi, çeşitli kolaylıkları beraberinde getirse de, dünya nüfusunun giderek artış göstermesi sebebiyle üretim ve tüketimde aynı oranda yükselmektedir. Bu hızlı üretim ve tüketim çağında maliyeti sınırlı tutma amacıyla yapılan sanayi faaliyetleri doğaya ciddi zararlar vermektedir. Ülkemizde insan sağlığına verilecek olası bir zararın yaptırımı elbette ki mevcutken, yeterli ve doğru şekilde denetleme işleminin yapıldığı tartışma konusu yaratmaktadır.