Ülkemizde hızlı nüfus artışıyla kişi başına düşen alanın azalması başta olmak üzere sanayinin yaygınlaşması, tarımın makinalaşması, çevrenin kirlenmesinde önemli etkenlerdir. Saydıklarımızdan hepsinden önemlisi ise insanların genelde çevre koşullarının yaşam için taşıdığı önemi yeterince algılayamamasıdır. Ülkemizde pek çok nedenden dolayı kontrol altında tutulmayan evsel, endüstriyel ve tarımsal etkinliklerin sonucu, günümüzde pek çok su havzasında kirliliğin önemli boyutlara ulaştığı görülmektedir. Deniz ekosistemine zarar veren, insan sağlığını bozan, balıkçılıkta dahil olmak üzere denizin kullanım kalitesini etkileyen ve değerini azaltan maddelerin deniz suyunu gün geçtikçe daha fazla kirlettiğini görmekteyiz. Denizlerimizde yaşayan canlıların sayıca ve türce azalması, kıyıdan denize doğru yapılan yapılaşmanın artması, aşırı avlanma deniz suyu kirliliğinin artmasıyla sonuçlanmaktadır. 3 tarafı denizlerle çevrili olan ve turizmden büyük beklentileri olan ülkemizde deniz kirliliğinin ayrıca bir önem taşıması gerekmektedir. Dolayısıyla deniz suyu sadece bugün değil gelecekte çocuklarımıza kalacak olan bir değerdir. Bugün Türkiye’de petrol çıksa, birileri bu petrolü yok etmeye çalışsa herkes ayaklanacakken aynı şey deniz suyuna yapıldığında kimsenin harekete geçmediğini görüyoruz. İlerde deniz suyunun bize ekonomik açıdan fayda sağlamayacağının garantisini kim veriyor? Canlı sayısının son 30 yılda %60, mercan sayısının %80 azaldığını çıkan verilerden söyleyebiliyoruz. Türkiye önemli turizm yerlerinden olmasına ve ekonomisinin büyük bir kısmını buradan sağlamasına rağmen gerekli özen gösterilmiyor. Sizce plajlardaki mavi bayrak projesi tek başına yeterli oluyor mu? Maalesef ki denizden çok büyük kabarcıklar çıkmadan, kirlenmenin gözle görülür sonuçları olmadan gerekli denetlemeler yapılmıyor. Her gemi geçişinde kıyıya bir sürü pislik, petrol artığı, pet gelmesinden yola çıkılarak gemilerin de hukuka uygun denetlenmediği aşikâr. Bu denetlemelerin yeterli olmadığını ve yeni düzenlemeler getirilmesi gerektiğini vurgulayarak; bu denetlemelerin hangi sıklıkla yapılması gerektiğini hem insan sağlığı tehlikesini hem çevre temizliğini aynı zamanda da sanayinin yolunda ilerlemesi adına teknik hukuk olarak çalışmalar yapıp, danışman vermekteyiz. Yoksa çocuklarımız 20 yıl sonra deniz canlılarını sadece fotoğraflarda görecekler.