Boşanma sebeplerinin belki de en yaygın olan durumu eşlerin birbirini aldatması.. Ekonomik krizlerinde artması sonucu da bu durumun meydana gelebileceğini biliyoruz. Genellikle aldatan tarafın erkek olduğu bilinse de yapılan araştırmaların sonucunda kadınlarda en az erkekler kadar aldatmaya yöneliyorlar. Cinsel uyumsuzluk, aile içi şiddet eşlerin birbirini aldatmasına sebep oluyor. Karşılıklı güvene dayalı olan bu birlik günümüzde artık herkes tarafından çok normalleşen aldatmayla sona eriyor. Peki, aldatılan eş bunu ispat ettiğinde diğer eşine sadece boşanmayla mı ceza veriyor? Aldatılan eşin hissettiği hüzün ve acıya rağmen duyduğu bazı hayati kaygılar onu mantıklı bir karar vermeye itiyor. Medyada sıkça görülen yüksek nafakalar, olaylı boşanmalar bunlara örnek olabilir.

Aldatıldığını öğrenen eş mahkemede bunu nasıl ileri sürecek? Burada karşımıza aldatıldığını iddia eden eşin mahkemede bunu ispatlama yükümlülüğü ortaya çıkıyor. Dava sürecinde dijital verilerin analizi olarak bilinen cep telefonu verileri, sosyal medya paylaşımları, fotoğraf ve video incelemesi aynı zamanda şiddetin gerçekleştiğine dair hastaneden alınan darp raporu ispat yükümlülüğü için delil niteliğinde oluyor. Delillere ulaşılması için izlenen yollar telekomünikasyon aletlerini kapsayan, gizli yapılan teknik takip ile adli merciler tarafından yapılan fiziki takipten ibarettir